Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

26 Mart 2010 Cuma

GUİNESS REKORLAR KİTABINA GİRMENİN SONUCU











Guinness Rekorlar kitabına girmenin sonucu Türkiye'de ,Dünyada ve Mersin'de tek olan bu deneme sonucunda yeni bir sayfa açan Guiness TEMA Mersin'i ve tüm Yavru TEMA'yı mutlu etti,bu mutluluğu ödülü Macit Özcan Kongre Merkezinde yapılan kutlamada İçeel Koleşi 5/A sınıfından Begüm Çelebi’nin gülüğü en beğenilen günlükler arasına girdi ve arkadaşlarıyla paylaştığı duygu günlüğü:
Bebek fidanlarımla geçirdiğim benim için kısa ama doğa ve yaşamın geleceği için çok önemli olduğunu düşündüğüm bu zamanları not aldığım günlüğümden bazı bölümleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sabah kalkar kalkmaz bebek fidanımın yanına gidip ona “günaydın” dedim. Siyah torbasında ki toprak sertti ve büyümesine engel olabilirdi. Evimizden biraz uzakta büyük bir çiçekçi vardı. Çiçekçiyle beraber toprağını değiştirdim. Şimdi daha mutluydum çünkü toprak daha canlı duruyor içime heyecan dolduruyordu. Tekrar eve gidince bebeğimi Güneş gelebilecek şekilde en uygun yere koydum. Hala bebeğimin yanında olmak onunla ilgilenmek istiyordum. Ama onunda benimde yatması lazımdı. Bir süre gökyüzüne bakıp bir yıldızın kaymasını istedim. Ama benim yıldızım balkonumda ve bir saksının içinde duruyordu ve ben o yıldıza iyi geceler deyip yattım.
Şimdi size başka bir günü 20 Haziran 2009’da neler yaşadığımı anlatacağım.
Sabah kalkar kalkmaz Tomurcuğuma günaydın demek için yanına gittim. Bir de ne göreyim! Kafasını topraktan çıkarmıştı. Beklediğim an gelmişti. Sonunda onu gözlerimle görebiliyordum. Ne kadar tatlıydı. Küçük yaprakları yapma gibi duruyordu. Sanki bana gülümsüyordu. Sevincimden neredeyse bağıracaktım. Onu ya canını acıtırsam korkusuyla bir süre okşadım. Tam o anda gözümden bir damla yaş geldi.
Bu gün pikniğe gittik. Orada çekilen fotoğraflarımı Tomurcuğa göstermek için giderken onun yanında başka bir köşesinde tıpkı Tomurcuğun ilk çıktığı zaman gibi yapraklar çıkmıştı. O yüzden bundan sonra onların adını İkiz Fidan koydum. Şu anda benden daha mutlu kimse olamazdı, düşünsenize iki bebeğim olmuştu. Birden neden iki tane fidanın çıktığını düşündüm ve o an da onları dikerken belki biri çıkmaz diye iki tane tohum ektiğim aklıma geldi. Akşam İkiz Fidanlarıma “iyi geceler” deyip yattım.
Günlüğümün son gününe ;
Tomurcuklarımı yakın bir zamanda ekeceğimi ve birlikte büyüyecegimiz süreçte onları sık sık ziyaret edeceğim notunu ekledim.
İkiz fidanlarla geçirdiğim zaman benim bir çok şeyi daha iyi anlamamı sağladı. Bu dünyanın yaşanabilir bir yer olarak kalması, doğanın korunması, yaşatılmaması görevi sadece doğa anaya ait değil. Bizlerde birer doğa anayız. Ağaçlarımızı bebeklerimiz gibi korumak hepimizin görevi.
Bunu anlamamıza sağladığı için burada temsil ettiğim ve bu projeye katılan tüm arkadaşlarım adına başta öğretmenim Rezan KIZILTAN olmak üzere TEMA vakfına Şükrü ALTINOVA’ya teşekkür ediyorum ve burada bulunan tüm doğa dostlarına sevgilerimi sunuyorum.Teşekkürler.
Ardından dans öğretmenimiz İlknur Canberk Cha Cha dansını 5/A sınıfına oynattı ve herkesin beğenisi kazandılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder